Deniz
New member
Aba Altında Er Yatar: Görünüşe Aldanma, Forumdaş!
Selam dostlar!
Bugün biraz eğlenelim, biraz düşünelim dedim. Hani bazı atasözleri vardır, hem tokat gibi gerçektir hem de insanı gülümsetir ya… işte “Aba altında er yatar” tam da öyle bir söz.
Köy kahvesinde de geçer, ofis molasında da, hatta forum başlıklarında bile karşımıza çıkar.
Ama hiç durup düşündünüz mü; bu atasözü sadece “görünüşe aldanma” mı diyor, yoksa “her sessizin içinde bir strateji, her mütevazının ardında bir hikmet vardır” mı demek istiyor?
Ben biraz mizahla karışık anlatayım dedim, siz de yorumlarınızla renk katın.
Hazırsanız, kahveleri koyun, “aba”nın altındaki sırrı beraber aralayalım!
---
1. Aba Ne, Er Kim?
Önce terimleri netleştirelim.
Aba, eski zamanlarda yünlü kumaştan yapılan kalın bir giysi. Yani bugünün montu, kabanı, hoodie’si gibi düşünün.
Ama bu aba öyle marka değil, sade, gösterişsiz, hatta biraz yıpranmış türden.
Er ise burada kahraman, yiğit, mert insan anlamında.
Yani atasözümüz aslında diyor ki:
> “Sade, gösterişsiz kıyafetin altında öyle bir karakter, öyle bir duruş vardır ki, dış görünüşe bakarsan fark etmezsin.”
Ama tabii, biz 21. yüzyıl insanı olarak “aba altında er” deyince aklımıza başka şeyler de geliyor.
Mesela forumda sessiz sakin duran ama her tartışmada en doğru bilgiyi veren kullanıcılar…
Ya da “ben bu işlerden anlamam” deyip sonra Excel’i NASA seviyesinde kullanan iş arkadaşları!
Evet dostlar, onlar hep “aba altında er” tayfa.
---
2. Kadın Gözüyle: “Aba mı dedin, ben o abayı sezdim!”
Kadın forumdaşlar bu atasözünü çok iyi anlar.
Çünkü kadınlar, empati radarları sayesinde “aba”nın altındaki “er”i üç kilometreden fark eder!
Bir kadın şöyle düşünür:
“Bu adam çok konuşmuyor ama bakışları derin. Hımm… Bu bir ‘aba altında er’ olabilir.”
Sonra araştırmaya başlar; sosyal medyası, kitap zevki, müzik listesi…
Ve sonunda “evet, hissettiğim gibiymiş” der.
Kadınların yaklaşımı ilişki odaklıdır.
Onlar dış görünüşten çok, altındaki hikâyeye bakar.
O yüzden “aba altında er yatar” sözünü kadınlar en iyi sezgisel olarak çözer.
Ama bazen bu sezgisel keşif, “aba altında er” değil, “aba altında ego” da çıkabilir; o zaman işler karışır tabii.
---
3. Erkek Gözüyle: “Stratejik Sabır ve Gizli Kapaklı Er’lik”
Erkekler bu atasözünü biraz stratejik yorumlar.
“Er” figürü zaten güç, sabır, beceri ve çözümle ilişkilidir.
O yüzden erkek tarafı der ki:
“Evet, ben çok konuşmam ama doğru zamanı beklerim.”
Bu, klasik erkek stratejisidir.
Toplantıda susar, herkes tartışırken bir köşede dinler.
Sonra bir cümleyle olayı çözer:
> “Aslında problemi yanlış tanımlamışız.”
Ve herkes “Vay be, adam konuştu mu konuşuyor” der.
İşte o an, aba hafifçe aralanır ve altındaki “er” kendini gösterir.
Erkeklerin çözüm odaklı doğası, bu atasözüyle cuk oturur.
Ama dürüst olalım: bazen “aba altında er” değil, “aba altında kahve içip bekleyen stratejist” de çıkabiliyor.
---
4. Modern Dünyada Aba: Hoodie Altında Yatan Kahramanlar
Bugün “aba” dediğimiz şey belki bir kıyafet değil ama hâlâ hayatımızda var.
Ofiste sade giyinen ama şirketin bütün sistemi çökerken 5 dakikada server’ı ayağa kaldıran yazılımcı…
Sınıfta sessiz oturup sınavda 100 alan öğrenci…
Ya da sosyal medyada hiç paylaşım yapmayan ama gerçek hayatta gönüllü çalışmalarla dünyayı güzelleştiren biri…
Hepsi modern çağın “aba altındaki er”leri.
Bir kısmı kahraman olmayı istemez bile, sadece doğru olanı yapar.
Çünkü erlik, gösterişte değil; derinliktedir.
---
5. Mizahi Yorum: “Aba Altında Er mi, Yoksa Soba Altında Ser mi?”
Tabii bu atasözünü alıp biraz şakaya vurmazsak olmaz!
Bazı durumlarda “aba altında er yatar” sözünü duyunca şöyle demek geliyor içimizden:
> “Aba altında yatan er değil de, soba karşısında kestiren biri olabilir mi acaba?”
Ya da forumlarda şöyle örnekler görürüz:
- Biri sade profil resmiyle “ben yeniyim” der ama bir bakarsın 2010’dan beri üyeymiş, 10.000 mesajı var!
- Biri “çok anlamam bu işlerden” der, ama üç mesaj sonra kaynakça verir, tez yazar gibi analiz yapar.
İşte o zaman hepimiz deriz:
> “Aba altında er değil, forumda bilge yatıyormuş meğer!”
---
6. Toplumsal Bir Okuma: Dış Görünüşün Aldattığı Dünya
“Aba altında er yatar” aslında sadece bir karakter övgüsü değil; bir eleştiridir.
Çünkü toplum genelde gürültü yapanı, gösterişli olanı, yüksek sesle konuşanı ön plana çıkarır.
Ama gerçek erler sessizdir.
Onlar konuşmakla değil, eylemleriyle var olur.
Kadınlar bu sessizliği duygusal sezgileriyle fark eder.
Erkekler ise bu duruşu stratejik bir sabır olarak saygıyla karşılar.
Ve işte o noktada, empati ile analizin buluştuğu bir denge doğar.
Belki de “aba altında er yatar” sadece bir kişiyi değil, bir dengeyi anlatıyordur:
Görünüş ile öz, sessizlik ile eylem, tevazu ile güç arasındaki dengeyi.
---
7. Forumdaşlara Sorular: Sizin “Aba Altında Er” Hikâyeniz Ne?
Peki sizce forumdaşlar, günümüzde “aba altında er” kim?
Gerçekten mütevazı ama işinde usta insanlar mı, yoksa sadece “ben sade takılırım” diyerek karizmayı planlayanlar mı?
Siz hiç “aba altında er” çıkacak sandığınız biriyle tanışıp hayal kırıklığı yaşadınız mı?
Ya da tam tersi, sessiz sakin birinin bir anda sizi şaşırttığı oldu mu?
Yorumlarda paylaşın, hep birlikte eğlenelim, belki birkaç modern “aba altında er” vakası keşfederiz.
---
8. Sonuç: Abanın Altında Gizli Olan, Sadece Bir İnsanlık Hali
Sonuçta, bu atasözü bize şunu öğretiyor:
Her parıltı altın değildir, ama her sade yüzün ardında da bir hikmet olabilir.
Kadın sezgisiyle hisseder, erkek çözümle fark eder.
Ama her ikisi de bilir: Gerçek değer, gürültüde değil, derinliktedir.
Belki de hepimiz zaman zaman “aba altında” kalıyoruz — kimimiz fark edilmemekten şikâyetçi, kimimiz de sessizliğin huzurunda.
Ama bu forumda, her birimizin içinde yatan o “er”in, yani karakterin, sabrın, içtenliğin farkına varmak güzel değil mi?
Ne diyorsunuz dostlar?
Sizce, kendi “aba”mızın altında nasıl bir “er” yatıyor?
Yorumlara bekliyorum, belki bu başlıkta hep birlikte o abaları biraz aralarız.
Selam dostlar!
Bugün biraz eğlenelim, biraz düşünelim dedim. Hani bazı atasözleri vardır, hem tokat gibi gerçektir hem de insanı gülümsetir ya… işte “Aba altında er yatar” tam da öyle bir söz.
Köy kahvesinde de geçer, ofis molasında da, hatta forum başlıklarında bile karşımıza çıkar.
Ama hiç durup düşündünüz mü; bu atasözü sadece “görünüşe aldanma” mı diyor, yoksa “her sessizin içinde bir strateji, her mütevazının ardında bir hikmet vardır” mı demek istiyor?
Ben biraz mizahla karışık anlatayım dedim, siz de yorumlarınızla renk katın.
Hazırsanız, kahveleri koyun, “aba”nın altındaki sırrı beraber aralayalım!
---
1. Aba Ne, Er Kim?
Önce terimleri netleştirelim.
Aba, eski zamanlarda yünlü kumaştan yapılan kalın bir giysi. Yani bugünün montu, kabanı, hoodie’si gibi düşünün.
Ama bu aba öyle marka değil, sade, gösterişsiz, hatta biraz yıpranmış türden.
Er ise burada kahraman, yiğit, mert insan anlamında.
Yani atasözümüz aslında diyor ki:
> “Sade, gösterişsiz kıyafetin altında öyle bir karakter, öyle bir duruş vardır ki, dış görünüşe bakarsan fark etmezsin.”
Ama tabii, biz 21. yüzyıl insanı olarak “aba altında er” deyince aklımıza başka şeyler de geliyor.
Mesela forumda sessiz sakin duran ama her tartışmada en doğru bilgiyi veren kullanıcılar…
Ya da “ben bu işlerden anlamam” deyip sonra Excel’i NASA seviyesinde kullanan iş arkadaşları!
Evet dostlar, onlar hep “aba altında er” tayfa.
---
2. Kadın Gözüyle: “Aba mı dedin, ben o abayı sezdim!”
Kadın forumdaşlar bu atasözünü çok iyi anlar.
Çünkü kadınlar, empati radarları sayesinde “aba”nın altındaki “er”i üç kilometreden fark eder!
Bir kadın şöyle düşünür:
“Bu adam çok konuşmuyor ama bakışları derin. Hımm… Bu bir ‘aba altında er’ olabilir.”
Sonra araştırmaya başlar; sosyal medyası, kitap zevki, müzik listesi…
Ve sonunda “evet, hissettiğim gibiymiş” der.
Kadınların yaklaşımı ilişki odaklıdır.
Onlar dış görünüşten çok, altındaki hikâyeye bakar.
O yüzden “aba altında er yatar” sözünü kadınlar en iyi sezgisel olarak çözer.
Ama bazen bu sezgisel keşif, “aba altında er” değil, “aba altında ego” da çıkabilir; o zaman işler karışır tabii.
---
3. Erkek Gözüyle: “Stratejik Sabır ve Gizli Kapaklı Er’lik”
Erkekler bu atasözünü biraz stratejik yorumlar.
“Er” figürü zaten güç, sabır, beceri ve çözümle ilişkilidir.
O yüzden erkek tarafı der ki:
“Evet, ben çok konuşmam ama doğru zamanı beklerim.”
Bu, klasik erkek stratejisidir.
Toplantıda susar, herkes tartışırken bir köşede dinler.
Sonra bir cümleyle olayı çözer:
> “Aslında problemi yanlış tanımlamışız.”
Ve herkes “Vay be, adam konuştu mu konuşuyor” der.
İşte o an, aba hafifçe aralanır ve altındaki “er” kendini gösterir.
Erkeklerin çözüm odaklı doğası, bu atasözüyle cuk oturur.
Ama dürüst olalım: bazen “aba altında er” değil, “aba altında kahve içip bekleyen stratejist” de çıkabiliyor.
---
4. Modern Dünyada Aba: Hoodie Altında Yatan Kahramanlar
Bugün “aba” dediğimiz şey belki bir kıyafet değil ama hâlâ hayatımızda var.
Ofiste sade giyinen ama şirketin bütün sistemi çökerken 5 dakikada server’ı ayağa kaldıran yazılımcı…
Sınıfta sessiz oturup sınavda 100 alan öğrenci…
Ya da sosyal medyada hiç paylaşım yapmayan ama gerçek hayatta gönüllü çalışmalarla dünyayı güzelleştiren biri…
Hepsi modern çağın “aba altındaki er”leri.
Bir kısmı kahraman olmayı istemez bile, sadece doğru olanı yapar.
Çünkü erlik, gösterişte değil; derinliktedir.
---
5. Mizahi Yorum: “Aba Altında Er mi, Yoksa Soba Altında Ser mi?”
Tabii bu atasözünü alıp biraz şakaya vurmazsak olmaz!
Bazı durumlarda “aba altında er yatar” sözünü duyunca şöyle demek geliyor içimizden:
> “Aba altında yatan er değil de, soba karşısında kestiren biri olabilir mi acaba?”
Ya da forumlarda şöyle örnekler görürüz:
- Biri sade profil resmiyle “ben yeniyim” der ama bir bakarsın 2010’dan beri üyeymiş, 10.000 mesajı var!
- Biri “çok anlamam bu işlerden” der, ama üç mesaj sonra kaynakça verir, tez yazar gibi analiz yapar.
İşte o zaman hepimiz deriz:
> “Aba altında er değil, forumda bilge yatıyormuş meğer!”
---
6. Toplumsal Bir Okuma: Dış Görünüşün Aldattığı Dünya
“Aba altında er yatar” aslında sadece bir karakter övgüsü değil; bir eleştiridir.
Çünkü toplum genelde gürültü yapanı, gösterişli olanı, yüksek sesle konuşanı ön plana çıkarır.
Ama gerçek erler sessizdir.
Onlar konuşmakla değil, eylemleriyle var olur.
Kadınlar bu sessizliği duygusal sezgileriyle fark eder.
Erkekler ise bu duruşu stratejik bir sabır olarak saygıyla karşılar.
Ve işte o noktada, empati ile analizin buluştuğu bir denge doğar.
Belki de “aba altında er yatar” sadece bir kişiyi değil, bir dengeyi anlatıyordur:
Görünüş ile öz, sessizlik ile eylem, tevazu ile güç arasındaki dengeyi.
---
7. Forumdaşlara Sorular: Sizin “Aba Altında Er” Hikâyeniz Ne?
Peki sizce forumdaşlar, günümüzde “aba altında er” kim?
Gerçekten mütevazı ama işinde usta insanlar mı, yoksa sadece “ben sade takılırım” diyerek karizmayı planlayanlar mı?
Siz hiç “aba altında er” çıkacak sandığınız biriyle tanışıp hayal kırıklığı yaşadınız mı?
Ya da tam tersi, sessiz sakin birinin bir anda sizi şaşırttığı oldu mu?
Yorumlarda paylaşın, hep birlikte eğlenelim, belki birkaç modern “aba altında er” vakası keşfederiz.
---
8. Sonuç: Abanın Altında Gizli Olan, Sadece Bir İnsanlık Hali
Sonuçta, bu atasözü bize şunu öğretiyor:
Her parıltı altın değildir, ama her sade yüzün ardında da bir hikmet olabilir.
Kadın sezgisiyle hisseder, erkek çözümle fark eder.
Ama her ikisi de bilir: Gerçek değer, gürültüde değil, derinliktedir.
Belki de hepimiz zaman zaman “aba altında” kalıyoruz — kimimiz fark edilmemekten şikâyetçi, kimimiz de sessizliğin huzurunda.
Ama bu forumda, her birimizin içinde yatan o “er”in, yani karakterin, sabrın, içtenliğin farkına varmak güzel değil mi?
Ne diyorsunuz dostlar?
Sizce, kendi “aba”mızın altında nasıl bir “er” yatıyor?
Yorumlara bekliyorum, belki bu başlıkta hep birlikte o abaları biraz aralarız.