Kaan
New member
Engelleme Nedir Psikolojide? Bir Korunma Mekanizması mı, Yoksa Gerçeklerden Kaçış mı?
Selam forumdaşlar! Bugün, çok ilgimi çeken bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum: Engelleme. Psikolojide, hem bir savunma mekanizması hem de derinlemesine incelenmesi gereken bir olgu. Bu kavramı duyduğumuzda aklımıza gelen ilk şey belki de ‘unuttum’ dediğimiz, ancak aslında bilinçaltımıza ittiğimiz hatıralar ya da duygusal yüklerdir. Peki gerçekten bu kadar basit mi? Engelleme sadece bilinçli bir unutma çabası mı, yoksa bir koruma refleksi mi? Bu yazımda, engellemenin psikolojik boyutlarını derinlemesine keşfedeceğiz. Gerçek hayattan örneklerle, hem erkeklerin hem de kadınların bu duruma nasıl farklı perspektiflerden yaklaştıklarını da inceleyeceğiz.
Engelleme: Psikolojik Bir Savunma Mekanizması
Engelleme, Freud’un psikolojiye katkılarından biri olarak tanımlanan bir savunma mekanizmasıdır. Kısaca, bir kişi, bilinçli olarak istemediği, rahatsız edici ya da travmatik bir durumu ya da hatırasını bilinçaltına iterek o durumu "unutmaya" çalışır. Yani, bir şeyin farkında olmak ama ona dair duygusal ya da psikolojik yükleri bastırmak, engelleme mekanizmasının özüdür.
Freud’a göre, engelleme, bireylerin psikolojik dengeyi koruyabilmesi için geliştirdiği doğal bir mekanizmadır. Bu süreç, insanların başa çıkamadığı travmalarla yüzleşmesini engeller ve onlara rahatlama sağlar. Ancak, bu rahatlama, sadece kısa vadeli bir çözüm sunar çünkü bastırılan duygular, bir şekilde ortaya çıkar ve kişinin zihinsel sağlığını olumsuz etkileyebilir.
Engelleme mekanizması, bir nevi zihinsel bir "cephe duvarı" gibidir. Bunu anlamak için bir hikâyeye göz atalım:
Bir gün, Ahmet eski bir ilişkisinin neden bittiğini sormak üzere eski sevgilisiyle karşılaşır. Konu bir anda duygusal yoğunluğa doğru gider ve Ahmet, birden o günleri hatırlayamaz hale gelir. Hatırlamak istemediği anılar ve duygular, bilinçaltında kapanmış gibidir. Ahmet, bir anda tüm o ilişkinin detaylarını unutmuş gibi hisseder, o anki psikolojik rahatsızlıklar nedeniyle zihin, bu hatıraları bloklamıştır. Ancak, Ahmet günler sonra, uyandığında tüm duygusal yüklerin onun üzerinde birikmeye başladığını fark eder.
Bu örnek, engelleme mekanizmasının nasıl çalıştığına dair tipik bir durumu yansıtır. Ahmet, geçmişteki ilişkisini unutmak için bilinçli bir şekilde bu hatıraları bastırmış, ancak duygusal yükü unutması imkânsızdır.
Erkeklerin Pratik ve Sonuç Odaklı Yaklaşımları: Engellemeyi Nasıl Kullanırlar?
Erkeklerin engelleme konusunda genellikle daha pratik ve sonuç odaklı bir yaklaşım sergilediği söylenebilir. Duygusal zorluklarla karşılaştıklarında, erkekler çoğu zaman duygusal yükleri bir kenara itip, durumu "çözmeye" odaklanırlar. Engelleme, onların başa çıkma mekanizmalarının bir parçası olabilir. Toplumsal normlar gereği, erkekler sıkça duygusal hassasiyetlerini göstermekten kaçındıkları için, bilinçaltı düzeyde engelleme mekanizmasını daha fazla kullanma eğiliminde olabilirler.
Örneğin, bir adam, iş yerinde büyük bir projeyi kaybettiği için oldukça stresli olabilir. Bu durum onu çok etkiler, ancak bu olayı başkalarına yansıtmak yerine, genellikle bu duyguyu içselleştirir ve zamanla "unutur". Engelleme, onun bilinçli bir şekilde kaybı düşünmemesi ve işine odaklanması için yardımcı olabilir. Fakat bu unutma, bir süre sonra içsel sıkıntılar olarak yüzeye çıkar ve o kişinin ruhsal sağlığı üzerinde olumsuz bir etki yaratabilir.
Kadınların Duygusal ve Topluluk Odaklı Yaklaşımları: Engellemeyi Nasıl Deneyimlerler?
Kadınlar genellikle daha duygusal ve toplumsal bağlarla ilişki kuran bireylerdir. Bu nedenle, engelleme mekanizması kadınlar için daha çok başkalarıyla olan ilişkilerde ortaya çıkabilir. Kadınlar, ailevi ya da sosyal bağlar konusunda daha hassas oldukları için, olumsuz bir deneyimi ya da kırıcı bir durumu engellemek istediklerinde, bu daha çok duygusal bağların korunmasına yönelik bir savunma mekanizması olabilir.
Bir kadın, sevdikleri tarafından sürekli eleştirildiğinde, bu eleştirileri bilinçaltında engellemeye başlar. Sürekli eleştiriler, zamanla ona karşı duyduğu sevgiyi ve güveni zedeler. Bu durumda kadın, bu tür duygusal travmalardan kaçmak için, kişisel sınırlarını aşırı koruma eğiliminde olabilir. Örneğin, Ayşe adında bir kadının, yıllarca süren psikolojik şiddet sonrası ilişkisini tamamen engellemeye karar verdiğini hayal edelim. Ayşe, ilişkisini ve yaşadığı duygusal travmaları kabul etmekte zorlanır. Zamanla, onları hatırlamamak için bilinçaltında bu olayları engeller ve geçmişi yok sayar. Ancak içsel bir boşluk ve huzursuzluk hissi onun peşini bırakmaz.
Engelleme, burada Ayşe'nin ruhsal dengeyi korumak adına geliştirdiği bir savunma olabilir. Ama ilerleyen zamanlarda, bu engellemeler, onu kendi kimliğinden yabancılaştırabilir.
Gerçek Dünyadan Hikâyeler: Engelleme Mekanizmasının Yansıması
Birçok gerçek dünya örneği, engelleme mekanizmasının ne kadar etkili ve aynı zamanda zararlı olabileceğini gösteriyor. Psikolojik olarak ciddi travmalar geçiren bir birey, travmasını unutturmak için zihnini bu olaylardan uzak tutar. Ancak engelleme, genellikle geçici bir çözüm sunar ve kişinin bu travma ile yüzleşmesi gerektiği gerçeği değişmez.
Örneğin, bir kişi geçmişte kaybettiği bir yakınını engelleyerek unutmaya çalışabilir. Zihinsel olarak acıyı geçici olarak yok edebilir ama zamanla, kaybın acısı biriken bir duygusal yük haline gelir. Bu kişi, bir gün bir yere giderken, kaybettiği kişiyi hatırlayacak ve engellenmiş anıların ortaya çıkmasıyla birlikte, yoğun bir duygusal patlama yaşayabilir.
Sonuç: Engelleme Bir Koruma Mı, Kaçış Mı?
Sonuç olarak, engelleme mekanizması, her ne kadar bir tür koruma gibi görünsede, uzun vadede insanın karşılaştığı duygusal zorluklarla yüzleşmesinin önünde bir engel oluşturabilir. Bunu bir şekilde çözmek, sadece bilinçaltının yükünden kurtulmakla değil, aynı zamanda duygusal ve psikolojik iyileşme yolunda bir adım atmakla mümkündür.
Peki sizce, engelleme, aslında bir koruma mekanizması mı, yoksa gerçeklerden kaçış mı? Erkeklerin ve kadınların engellemeyi farklı biçimlerde deneyimlemeleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Engelleme, ruhsal sağlığımıza nasıl etki eder? Sizin hayatınızda engellemeyi kullandığınız bir durum oldu mu?
Hadi, fikirlerinizi paylaşın ve bu konu üzerine derin bir sohbet başlatalım!
Selam forumdaşlar! Bugün, çok ilgimi çeken bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum: Engelleme. Psikolojide, hem bir savunma mekanizması hem de derinlemesine incelenmesi gereken bir olgu. Bu kavramı duyduğumuzda aklımıza gelen ilk şey belki de ‘unuttum’ dediğimiz, ancak aslında bilinçaltımıza ittiğimiz hatıralar ya da duygusal yüklerdir. Peki gerçekten bu kadar basit mi? Engelleme sadece bilinçli bir unutma çabası mı, yoksa bir koruma refleksi mi? Bu yazımda, engellemenin psikolojik boyutlarını derinlemesine keşfedeceğiz. Gerçek hayattan örneklerle, hem erkeklerin hem de kadınların bu duruma nasıl farklı perspektiflerden yaklaştıklarını da inceleyeceğiz.
Engelleme: Psikolojik Bir Savunma Mekanizması
Engelleme, Freud’un psikolojiye katkılarından biri olarak tanımlanan bir savunma mekanizmasıdır. Kısaca, bir kişi, bilinçli olarak istemediği, rahatsız edici ya da travmatik bir durumu ya da hatırasını bilinçaltına iterek o durumu "unutmaya" çalışır. Yani, bir şeyin farkında olmak ama ona dair duygusal ya da psikolojik yükleri bastırmak, engelleme mekanizmasının özüdür.
Freud’a göre, engelleme, bireylerin psikolojik dengeyi koruyabilmesi için geliştirdiği doğal bir mekanizmadır. Bu süreç, insanların başa çıkamadığı travmalarla yüzleşmesini engeller ve onlara rahatlama sağlar. Ancak, bu rahatlama, sadece kısa vadeli bir çözüm sunar çünkü bastırılan duygular, bir şekilde ortaya çıkar ve kişinin zihinsel sağlığını olumsuz etkileyebilir.
Engelleme mekanizması, bir nevi zihinsel bir "cephe duvarı" gibidir. Bunu anlamak için bir hikâyeye göz atalım:
Bir gün, Ahmet eski bir ilişkisinin neden bittiğini sormak üzere eski sevgilisiyle karşılaşır. Konu bir anda duygusal yoğunluğa doğru gider ve Ahmet, birden o günleri hatırlayamaz hale gelir. Hatırlamak istemediği anılar ve duygular, bilinçaltında kapanmış gibidir. Ahmet, bir anda tüm o ilişkinin detaylarını unutmuş gibi hisseder, o anki psikolojik rahatsızlıklar nedeniyle zihin, bu hatıraları bloklamıştır. Ancak, Ahmet günler sonra, uyandığında tüm duygusal yüklerin onun üzerinde birikmeye başladığını fark eder.
Bu örnek, engelleme mekanizmasının nasıl çalıştığına dair tipik bir durumu yansıtır. Ahmet, geçmişteki ilişkisini unutmak için bilinçli bir şekilde bu hatıraları bastırmış, ancak duygusal yükü unutması imkânsızdır.
Erkeklerin Pratik ve Sonuç Odaklı Yaklaşımları: Engellemeyi Nasıl Kullanırlar?
Erkeklerin engelleme konusunda genellikle daha pratik ve sonuç odaklı bir yaklaşım sergilediği söylenebilir. Duygusal zorluklarla karşılaştıklarında, erkekler çoğu zaman duygusal yükleri bir kenara itip, durumu "çözmeye" odaklanırlar. Engelleme, onların başa çıkma mekanizmalarının bir parçası olabilir. Toplumsal normlar gereği, erkekler sıkça duygusal hassasiyetlerini göstermekten kaçındıkları için, bilinçaltı düzeyde engelleme mekanizmasını daha fazla kullanma eğiliminde olabilirler.
Örneğin, bir adam, iş yerinde büyük bir projeyi kaybettiği için oldukça stresli olabilir. Bu durum onu çok etkiler, ancak bu olayı başkalarına yansıtmak yerine, genellikle bu duyguyu içselleştirir ve zamanla "unutur". Engelleme, onun bilinçli bir şekilde kaybı düşünmemesi ve işine odaklanması için yardımcı olabilir. Fakat bu unutma, bir süre sonra içsel sıkıntılar olarak yüzeye çıkar ve o kişinin ruhsal sağlığı üzerinde olumsuz bir etki yaratabilir.
Kadınların Duygusal ve Topluluk Odaklı Yaklaşımları: Engellemeyi Nasıl Deneyimlerler?
Kadınlar genellikle daha duygusal ve toplumsal bağlarla ilişki kuran bireylerdir. Bu nedenle, engelleme mekanizması kadınlar için daha çok başkalarıyla olan ilişkilerde ortaya çıkabilir. Kadınlar, ailevi ya da sosyal bağlar konusunda daha hassas oldukları için, olumsuz bir deneyimi ya da kırıcı bir durumu engellemek istediklerinde, bu daha çok duygusal bağların korunmasına yönelik bir savunma mekanizması olabilir.
Bir kadın, sevdikleri tarafından sürekli eleştirildiğinde, bu eleştirileri bilinçaltında engellemeye başlar. Sürekli eleştiriler, zamanla ona karşı duyduğu sevgiyi ve güveni zedeler. Bu durumda kadın, bu tür duygusal travmalardan kaçmak için, kişisel sınırlarını aşırı koruma eğiliminde olabilir. Örneğin, Ayşe adında bir kadının, yıllarca süren psikolojik şiddet sonrası ilişkisini tamamen engellemeye karar verdiğini hayal edelim. Ayşe, ilişkisini ve yaşadığı duygusal travmaları kabul etmekte zorlanır. Zamanla, onları hatırlamamak için bilinçaltında bu olayları engeller ve geçmişi yok sayar. Ancak içsel bir boşluk ve huzursuzluk hissi onun peşini bırakmaz.
Engelleme, burada Ayşe'nin ruhsal dengeyi korumak adına geliştirdiği bir savunma olabilir. Ama ilerleyen zamanlarda, bu engellemeler, onu kendi kimliğinden yabancılaştırabilir.
Gerçek Dünyadan Hikâyeler: Engelleme Mekanizmasının Yansıması
Birçok gerçek dünya örneği, engelleme mekanizmasının ne kadar etkili ve aynı zamanda zararlı olabileceğini gösteriyor. Psikolojik olarak ciddi travmalar geçiren bir birey, travmasını unutturmak için zihnini bu olaylardan uzak tutar. Ancak engelleme, genellikle geçici bir çözüm sunar ve kişinin bu travma ile yüzleşmesi gerektiği gerçeği değişmez.
Örneğin, bir kişi geçmişte kaybettiği bir yakınını engelleyerek unutmaya çalışabilir. Zihinsel olarak acıyı geçici olarak yok edebilir ama zamanla, kaybın acısı biriken bir duygusal yük haline gelir. Bu kişi, bir gün bir yere giderken, kaybettiği kişiyi hatırlayacak ve engellenmiş anıların ortaya çıkmasıyla birlikte, yoğun bir duygusal patlama yaşayabilir.
Sonuç: Engelleme Bir Koruma Mı, Kaçış Mı?
Sonuç olarak, engelleme mekanizması, her ne kadar bir tür koruma gibi görünsede, uzun vadede insanın karşılaştığı duygusal zorluklarla yüzleşmesinin önünde bir engel oluşturabilir. Bunu bir şekilde çözmek, sadece bilinçaltının yükünden kurtulmakla değil, aynı zamanda duygusal ve psikolojik iyileşme yolunda bir adım atmakla mümkündür.
Peki sizce, engelleme, aslında bir koruma mekanizması mı, yoksa gerçeklerden kaçış mı? Erkeklerin ve kadınların engellemeyi farklı biçimlerde deneyimlemeleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Engelleme, ruhsal sağlığımıza nasıl etki eder? Sizin hayatınızda engellemeyi kullandığınız bir durum oldu mu?
Hadi, fikirlerinizi paylaşın ve bu konu üzerine derin bir sohbet başlatalım!