Hatice Cengiz Kimdir ?

Kaan

New member
Hatice Cengiz Kimdir?

Hatice Cengiz, Türk asıllı bir insan hakları savunucusu ve gazetecidir. 2018 yılında Suudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'daki Suudi Arabistan Konsolosluğu'nda öldürülmesi olayından sonra dünya çapında tanınmıştır. Cengiz, Kaşıkçı'nın nişanlısıydı ve olayın ardından, cinayeti kınayarak bu vahşi eyleme karşı mücadelesini sürdüren bir figür haline gelmiştir. Hatice Cengiz'in hayatı ve mücadelesi, hem Kaşıkçı'nın öldürülmesi olayının hem de kadın hakları, özgürlük ve adalet konularının ön plana çıktığı önemli bir sosyal olayla şekillenmiştir.

Hatice Cengiz’in Hayatı ve Eğitim Hayatı

Hatice Cengiz, 1991 yılında Türkiye'nin Rize ilinin Güneysu ilçesinde dünyaya gelmiştir. Ailesi, Karadeniz'in geleneksel değerlerine sahip bir aile olarak bilinir. Cengiz, ailesinin desteğiyle eğitim hayatına erken yaşta başlamış ve ilerleyen yıllarda İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni kazanmıştır. Üniversite yıllarında toplumsal olaylara ve insan hakları konularına ilgisi artmıştır. Bu dönemde, sosyal medya platformlarında da aktif olarak düşüncelerini paylaşmaya başlamıştır.

Cengiz, aynı zamanda medya sektörüne ilgi duyan bir birey olarak gazetecilik alanında kariyer yapmak istemiştir. Bu sebeple, Kaşıkçı ile tanışmadan önce de gazetecilik ve insan hakları konularında çeşitli projelerde yer almış, yerel ve ulusal basında yazılar yazmıştır.

Cemal Kaşıkçı ile Tanışma ve Nişanlılık

Hatice Cengiz, Cemal Kaşıkçı ile 2017 yılında İstanbul'da tanışmıştır. Kaşıkçı, Suudi Arabistan’ın en tanınmış gazetecilerinden biri olup, özellikle Suudi hükümetine yönelik eleştirileriyle tanınıyordu. Hatice ve Cemal, kısa sürede birbirlerine yakınlaşarak nişanlanmışlardır. Cengiz, Kaşıkçı’nın ölümüne kadar ona olan sevgisi ve bağlılığını her fırsatta dile getirmiştir.

Kaşıkçı, 2018 yılında Suudi Arabistan’ın İstanbul Konsolosluğu’na gitmek üzere Türkiye'ye gelmiş ve orada kaybolmuştur. Cengiz, nişanlısını son kez görmeye giderken, Kaşıkçı'nın konsolosluk binasında bulunduğu saatlerde bir şeylerin ters gittiğini fark etmiştir. Bu kayboluş, tüm dünyayı şoke edecek şekilde bir cinayete dönüşmüştür.

Cemal Kaşıkçı Cinayeti ve Hatice Cengiz’in Mücadelesi

Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi olayı, sadece Türkiye’de değil, dünya çapında büyük yankı uyandırmıştır. Hatice Cengiz, Kaşıkçı'nın kaybolduğu gün ve sonrasında, her anında büyük bir korku ve endişe yaşamış, ancak nihayetinde konsolosluk binasında işlenen cinayetin farkına varmıştır. Cengiz, yaşananları yetkililere bildirerek, dünya genelinde büyük bir adalet mücadelesinin öncüsü olmuştur.

Hatice Cengiz’in olayla ilgili mücadelesi, yalnızca bir nişanlının kaybı olarak değil, aynı zamanda demokrasi ve insan hakları adına verilen bir mücadele olarak görülmüştür. Cengiz, her fırsatta Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesinin bir cinayet olduğunu, Suudi hükümetinin bu konuda sorumlu olduğunu dile getirmiştir. Ayrıca, Kaşıkçı’nın kaybolduktan sonra yapılan açıklamaların çelişkili olduğunu ve Suudi Arabistan’ın uluslararası kamuoyunu yanıltmaya çalıştığını iddia etmiştir.

Bu cinayet sonrasında Hatice Cengiz, Cemal Kaşıkçı’nın haklarını savunmak adına dünya genelinde birçok etkinlikte yer almış, pek çok uluslararası kuruluşla işbirliği yapmıştır. Kaşıkçı'nın öldürülmesinin ardından, Cengiz, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere birçok uluslararası platformda adalet çağrısı yapmıştır.

Hatice Cengiz'in Etkisi ve Sosyal Medyadaki Rolü

Hatice Cengiz, Kaşıkçı cinayetinin ardından sadece bir gazeteci ve insan hakları savunucusu olarak değil, aynı zamanda bir sosyal medya figürü olarak da dikkatleri üzerine çekmiştir. Cengiz, hem Türkiye’deki hem de uluslararası alandaki sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlarla, olayın aydınlatılmasında önemli bir rol oynamıştır. Kendisinin yalnızca bir mağdur değil, adaletin ve özgürlüğün savunucusu olduğu mesajını her zaman vurgulamıştır.

Hatice Cengiz’in Uluslararası Alandaki Faaliyetleri

Hatice Cengiz, Kaşıkçı'nın ölümünün ardından birden fazla ülkede insan hakları, özgürlük ve demokrasi konularında konuşmalar yapmış ve önemli platformlarda yer almıştır. 2019 yılında Birleşmiş Milletler'de düzenlenen bir etkinlikte, Kaşıkçı’nın ölümüne dair gözlemlerini ve Suudi Arabistan’ın işlediği suçları anlatarak, suçluların adalet önüne çıkarılmasının önemine vurgu yapmıştır. Ayrıca, Cengiz, Kaşıkçı’nın ölümünün ardından sadece Suudi Arabistan’a karşı değil, tüm dünyada ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü ve insan hakları konusunda ciddi bir farkındalık yaratmaya çalışmıştır.

Cengiz, Kaşıkçı'nın ölümünden sonra yaptığı uluslararası konuşmalarında, Suudi Arabistan’ın işlediği cinayetin yalnızca bir bireyi hedef almadığını, aynı zamanda global ölçekte özgür düşünceye ve insan haklarına karşı yapılan büyük bir saldırı olduğunu belirtmiştir. Hatice Cengiz, her fırsatta Kaşıkçı’nın adının anılmaya devam etmesi ve onun uğruna verilen mücadelenin unutulmaması gerektiğini savunmuştur.

Hatice Cengiz’in Kişisel Yaşamı ve Değerleri

Hatice Cengiz, kişisel yaşamında güçlü bir kadın figürü olarak tanınmaktadır. İnsan hakları savunuculuğunun yanı sıra, aynı zamanda kadın haklarına duyarlı bir birey olarak da birçok projede yer almış ve kadının toplumdaki yerinin güçlendirilmesi adına önemli çalışmalar yapmıştır. Cengiz, Kaşıkçı'nın ölümünden sonra kişisel acısını halka duyurmak yerine, mücadeleye odaklanmayı tercih etmiş ve bu yönüyle birçok kişi tarafından takdir edilmiştir.

Hatice Cengiz’in değerleri arasında, adalet, özgürlük, eşitlik ve insan hakları ön plandadır. Kaşıkçı’nın ölümünün ardından, sadece nişanlısının hatırasına saygı duymakla kalmamış, aynı zamanda adaletin sağlanması için her türlü çabayı göstermiştir.

Hatice Cengiz’in Geleceği ve İnsan Hakları Mücadelesi

Hatice Cengiz'in geleceği, uluslararası bir insan hakları savunucusu olarak şekillenmeye devam etmektedir. Kaşıkçı'nın öldürülmesinin ardından başladığı mücadelesi, onu sadece bir mağdur değil, dünyanın dört bir yanında özgürlük ve adalet için sesini yükselten bir figür haline getirmiştir. Cengiz, özellikle gazetecilik ve insan hakları alanında önemli projelere imza atmayı planlamaktadır.

Sonuç olarak, Hatice Cengiz, hem kişisel bir kayıp yaşamış bir kadındır hem de global anlamda bir insan hakları savunucusudur. Cemal Kaşıkçı’nın kayboluşunun ardından sergilediği kararlı duruş ve mücadelesi, adaletin ve özgürlüğün savunucusu olarak onu tarihe geçiren bir etki yaratmıştır. Cengiz’in mücadelesi, adaletin ve insan haklarının korunması adına dünya çapında önemli bir örnek teşkil etmektedir.