İlk operet nedir ?

Kaan

New member
İlk Operet Nedir?

Operet, müzikli tiyatro türlerinden biridir ve özellikle 19. yüzyılda Avrupa'da popülerlik kazanmıştır. Şarkı, dans ve diyalogların birleştirildiği bu tür, operaya benzese de daha hafif ve eğlenceli bir yapıya sahiptir. Operet, genellikle daha kısa sürelidir ve melodik yapılarıyla dikkat çeker. Ancak, "ilk operet" tanımına gelince, bu sorunun cevabı müzik tarihi açısından önemli bir noktadır.

Operet Kavramının Ortaya Çıkışı

Operet kelimesi, Fransızca "petite opera" (küçük opera) kelimesinden türetilmiştir. 19. yüzyılın başlarında, Fransızlar operayı daha halk dostu hale getirebilmek amacıyla operet türünü geliştirmişlerdir. Bu dönemde operaların daha ağır ve dramatik yapılarından farklı olarak, operetlerde daha eğlenceli, neşeli ve komik bir hava vardı. Bu yeni tür, özellikle Fransa'da, Almanya'da ve İngiltere'de büyük bir popülarite kazanmıştır.

İlk Operet Hangi Eserdir?

İlk operet olarak kabul edilen eser, Fransız besteci Jacques Offenbach'ın "Orpheus in the Underworld" adlı eseridir. Bu operet, 1858 yılında sahnelenmiş ve o dönemde müzikli tiyatro dünyasında devrim yaratmıştır. Offenbach, operet türünü temelden değiştiren, eğlenceli melodilerle ve eğlenceli hikayelerle halkı etkileyen bir sanatçıdır. "Orpheus in the Underworld", operetin temel özelliklerini taşıyan ilk eserlerden biri olarak kabul edilmektedir.

Operetlerin Özellikleri

Operetlerin diğer müzikli tiyatro türlerinden farkları şunlardır:

1. Müzik ve Hikaye: Operetlerde genellikle çok sayıda müzikli parça bulunur ve bu parçalar, hikayenin anlatımıyla sıkı bir şekilde bağlantılıdır. Fakat, operaların aksine, operetlerde dramatik anlatım daha hafif ve bazen komik olabilir.

2. Şarkılar ve Danslar: Operetlerde şarkılar ve danslar ön plana çıkar. Bu, onları daha eğlenceli ve halk arasında sevilen bir tür yapar. Ayrıca, operetlerde bazen şarkı arası esprili diyaloglar yer alır.

3. Karakterler: Operetlerdeki karakterler, genellikle komik, sıradan insanlar veya aristokratlar olabilir. Hikayelerin çoğu, yanlış anlamalar, aşk ilişkileri veya sosyal sınıf çatışmaları gibi konular etrafında döner.

İlk Operet Kim Tarafından Yazılmıştır?

İlk operet türünde önemli bir yeri olan Jacques Offenbach, Fransız besteci ve orkestra şefidir. 1819 yılında Almanya’da doğan Offenbach, müzik hayatına çok genç yaşlarda başlamış ve kısa zamanda Avrupa'da ünlü olmuştur. Özellikle operetleriyle tanınan Offenbach, bu türün temellerini atan isimlerden biridir. "Orpheus in the Underworld" adlı opereti, tarihsel olarak ilk operet kabul edilmektedir ve bu eseriyle müzik dünyasında önemli bir yenilik yapmıştır.

Operetin Tarihsel Gelişimi

Operetlerin tarihi, Jacques Offenbach ile başlamış olmasına rağmen, bu tür daha sonra diğer besteciler tarafından da benimsenmiş ve geniş bir repertuvara ulaşmıştır. 19. yüzyılın sonlarına doğru, Franz Lehár ve Gilbert & Sullivan gibi isimler, opereti daha da popülerleştirmiştir.

Franz Lehár'ın "The Merry Widow" opereti, 1905 yılında sahnelenmiş ve büyük bir başarı kazanmıştır. Bu operet, özellikle melodik yapısıyla ön plana çıkmıştır. Gilbert & Sullivan ise İngiliz operetlerinin en önemli temsilcilerindendir ve "The Pirates of Penzance" gibi eserlerle geniş bir kitleye ulaşmışlardır.

Operet Türü ile Opera Arasındaki Farklar

Operet ile opera arasındaki farklar, temelde iki ana başlıkta toplanabilir: ton ve müzikal yapı. Opera, dramatik bir anlatım tarzına sahiptir ve daha uzun süreli, ciddi bir içeriğe sahiptir. Buna karşın, operet daha hafif, eğlenceli ve genellikle komik öğeler içerir. Operetlerdeki müzikler ise genellikle melodik ve neşelidir, opera ise daha ağır ve dramatiktir.

Bir diğer fark ise şarkıların kullanım şeklidir. Opera genellikle tamamen şarkı formundadır ve diyaloglar sınırlıdır. Ancak operette, şarkılar ve diyaloglar iç içe geçmiş bir şekilde kullanılır, bu da eserin daha hızlı ilerlemesini sağlar.

Operetlerin Kültürel Etkisi

Operet, müzik ve tiyatro dünyasında derin bir etki yaratmıştır. Bu tür, sadece Avrupa’da değil, Amerika'da da popülerleşmiştir. Broadway'deki müzikallerin gelişimine zemin hazırlayan operetler, bu türün evriminde önemli bir rol oynamıştır. Özellikle 20. yüzyılın ortalarına doğru, operetlerin etkisi müzikal tiyatroda kendisini göstermiştir.

İlk Operet ve Sonrası

İlk operet olarak kabul edilen "Orpheus in the Underworld"un ardından, operet türü hızla yayılmış ve daha da çeşitlenmiştir. Bu süreç, müzik dünyasında büyük bir değişimi beraberinde getirmiştir. Offenbach'ın eserleriyle başlayan bu yolculuk, 19. ve 20. yüzyılda pek çok farklı besteci tarafından devam ettirilmiştir.

Sonuç olarak, operet, müzikli tiyatro türleri arasında önemli bir yer tutar. İlk operet olarak kabul edilen eser, Fransız besteci Jacques Offenbach’ın "Orpheus in the Underworld"u olsa da, bu türün gelişimi daha pek çok sanatçının katkılarıyla devam etmiştir. Hem eğlenceli hem de kültürel olarak derin bir tür olan operet, hem operadan hem de tiyatrodan unsurlar taşıyarak geniş bir izleyici kitlesine hitap etmiştir.